İnsanlık tarihi veba, çiçek, tifüs, kolera, grip gibi büyük salgınları yaşayarak miladi 21. asra gelmiştir. Yeni asrın ilk çeyreği bitmeden insanlık salgınların hüküm sürdüğü veya sürdürülmek istendiği bir dönemi yaşadı. 2003 yılında SARS, 2007 yılında Influenza H1N5 (kuş gribi), 2009 yılında Influenza H1N1 (domuz gribi), 2012 yılında MERS, 2013 yılında Influenza H7N9, 2014 yılında Ebola, 2015 yılında Zika ve 2020 yılında da Covid 19.
İki yıl evvel bu zamanlar son salgının emarelerinin ülkemizde de görüldüğünü devlet büyüklerimizin resmi olarak açıklamasından sonra; ülkemizin de, insanlarımızın da hem maddi hem manevi dünyasına yeni bir milat atılmıştır.
Hayat şeklinin değişeceği, alışkanlıkların terk edileceği, özgürlüklerin kısıtlanacağı ima edildi devlet büyüklerince, medya mensuplarınca, akademik unvana sahip kişilerce… Mevcut salgını azaltma adına birçok harekete ve yasağa meşruiyet kazandırılırken; meşru olan birçok hareket dışlandı, acaba diyen her ses susturuldu, tenakuzu gören her göz oyuldu. Üryan vaziyette halkın içinde dolaşan kralların mahremiyet kurallarına riayet gösterdiğinden şüphe edilmedi, insanların ufku daraltıldığı yetmezmiş gibi bakacağı yön de kısıtlandı.
Kısıtlamalar, mahrumiyetler, özlemler veya bu minvalde daha farklı isim verebileceğimiz son iki yılda ilk akla gelen yasakları ve tavırları şöyle sıralayabiliriz. 20 yaş altı ve 65 yaş üstü insanlarımızı eve hapsetme, ilk olarak 30 büyükşehir ve Zonguldak daha sonra ülke çapında uygulanan sokağa çıkma yasağı, okulların kapanması ve talebelerin uzaktan eğitim ile öğrenimlerine devam etmesi, camiler başta olmak üzere kalabalıkların olduğu mekânların ve berberlerin kapatılması, marketlerin çalışma saatlerinin kısıtlanması ve kamuda kademeli mesainin uygulanması, açık alan da dâhil olmak üzere maske takmanın zorunlu olması ve sokaklarda, caddelerde kolluk kuvvetlerinin ihtilal havası estirmesi…
Çelişkilerin ve tutarsızlıkların altın çağını yaşadığı bu dönemde sokağa çıkma yasağının mesainin bittiği saatlerin akabinde, tatilin olduğu hafta sonu ve bayram günlerinde olması özel sektörde iş kanununa uygun mesai saati ve mesai ücreti mefhumuna uyulmayan yerlerde çalışan insanların işine gelmiştir. Menfaate uygun olan çelişkileri de, tutarsızlıkları da güzel algılayanlar olabiliyor.
İplik ve kumaş olma aşamasından sonra maske olma sürecine gelen mamulün bu uzun yolculuğunda elden ele dolaşması, üretim sürecindeki her aşamada depoların tozlu raflarında bekletilmesi, paketlenip son kullanıcıya gelene kadar yaşadığı süreç, tanıştığı eller ve soluklar kriminal bir incelemeye tabi tutulmalıdır. Dünya Gazetesinde yayımlanan, 14 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı’na sunulan Maske Raporu’nda üretilen günlük maskelerin % 35’inin hijyen koşullarına uymadığı, % 75’inin “hiçbir filtreleme özelliği olmayan kumaşla üretildiği” yer aldı. Konunun uzmanları Eylül ayında yaptıkları açıklamada, piyasada satılan maskelerde filtreleme özelliği olmayan kumaş oranının % 95’e çıktığını, piyasada üretim yapan firmalarının % 80’inin merdiven altı üretim yaptığını vurguladı.
“Havada asılı kalan parçacıkların solunmasını engellemek için basit maskeler yeterli değildir, FFP2, FFP3 veya N95 olarak isimlendirilen, 0,3-0,4 mikron boyutlarındaki parçacıkları % 95-99 oranında tutan, yani solunmasını engelleyen özel maskeler kullanılmalıdır” dedi, Prof. Dr. Özlem Kurt AZAP.
Demokrasinin olduğu ülkelerde devlet büyüklerinin aldığı kararlar, çıkardığı kanunlar, kanunları uygulayış şekilleri bir kesim tarafından eleştiriye tabi tutulurdu. Bu tavrı sergileyenler arasından iktidara oy vermeyenler başta olmak üzere farklı cenahların radikal savunucuları da farklı ses çıkarmada eksik kalmazdı. Farklı ses çıkaran bu insanların düşünce tarzının rahmani veya şeytani olması Hz. İbrahim’i yakacak olan ateşe ağzıyla su taşıyan karıncayı örnek almasına da mani olmazdı. Düşüncede, tavırda renkli halde olan insanlara ölüm korkusu aşılanınca bir anda tek renk olması, siyasi düşüncelerin rafa kalkması, önceliklerin en gerilerde unutulanlar olması; mazilerde kalan, arkeolojik araştırmalara konu olan bir dini ya da maddeci itikadı tekrar canlandırmaktadır. Kolonya stoklarının tükenmesi, çaput seviyesindeki maskelerin, tek kullanımlık eldivenlerin ve dezenfektan fiyatlarının fahiş artışı, maddi değeri olmayan ürünlerin ticari değer kazanması…
“Putperestlik; halka din dayatmanın ötesinde, çıkara dayalı ticari boyutu olan bir yapıdır” dedi, Bayram KARAÇOR.
Guardian Gazetesi, dünyanın en büyük ilaç şirketlerinin üç yıl önce Avrupa Birliği’nin, Koronavirüs gibi patojenlere karşı aşıların olası bir salgından önce hazır olabilmesi için çalışmaları hızlandırma önerisini reddettiğini yazdı. Madonna’nın 2019 yılında çıkardığı albümün kapağında “Smith Corona” marka bir daktilo fotoğrafının bulunması da Madonna’nın salgını önceden bildiği teorisine konu oldu. Kararsızlıkta kararlılığın gösterildiği, komplo teorilerinin yaşananlarla büyük oranda örtüştüğü bu süreçte ciddiyetin itibarı ayaklar altına alınırken, dedikodular da en muteber dönemini yaşamaktadır.
“Her salgın bilgi, ideoloji ve politika arasında geçen bir oyundur” dedi, Alex de WAAL.
Karl MARX’ın tabiriyle bilincin yaşamı değil, yaşamın bilinci belirlediği bir zamanda yaşıyoruz. Şartlara göre bilinçlendiğimiz bu zamanda kendimizi bilinçli olarak addetmemiz insanlığın en büyük aldanışlarından birisidir.
Bugünden iki yıllık maziye bakılınca; pandemi sürecinde icra edilen tüm kısıtlamaların bahsedilen hastalığa karşı tedbir almak için değil, insanların tahammül sınırlarını yükseltmek için yapıldığı hissediliyor. İsrailoğullarının terbiye için Allah tarafından çölde kırk yıl bekletildiği gibi, arz üzerinde debelenen insanları iki yıl boyunca kısıtlamalar içinde oyaladılar. Küresel düzeyde sergilenen oyunun son perdesi de kaldırılınca iddialar gerçeklere ne kadar yaklaşacak? Maskeler nasıl düşecek? Maskeler nereye düşecek?
Önlenemeyen fiyat artışlarının olduğu, malların olağanüstü şekilde değer kazandığı, alıcının her zaman kâr ettiği zamanda; elzem olmayan ihtiyaçlar için mağazalar önünde oluşan kuyruklar, şu an işgalci olarak anılan bir devletin sınırlarındaki mağazalarını yaptırım amaçlı kapatan batı menşeli fast food ve kahve firmalarının ürünlerini son defa tatmak için izdiham oluşturanlar; maske, mesafe ve hijyen kurallarını hiçe saymışlardır.
“Pandemi kontrol altına alındığında nasıl bir dünyaya uyanacağımızı tam olarak bilmemekle birlikte, bizi büyük bir ekonomik krizin beklediği ve kapitalizmin her krizinde olduğu gibi faturanın yine alt ve orta sınıflara çıkarılacağı ise açık” dedi, Bermal AYDIN.
Bir de şöyle düşünün! Uzak zannedilenlerin yakın olduğu dünya hayatında, yakîn olan ne hisseder?
“Âdem, bir günahla cennetten atıldı” dedi, Halife Ömer b. Abdülaziz’e, dostu Salim ve şöyle devam etti hikmetli sözüne: “Biz, bin günahla oraya girmeye çalışıyoruz”.
Şadan Sezgin
Yorum yazarak Karamandan.com Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Karamandan.com Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Şerafettin Güç - Kaleminize sağlık. Bir nefeste okudum. Her şey biz insanoğulları için. Rabbim (cc) beterinden saklasın. Tedbir bizden takdir Rabbim'den.
Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.