Kitapların bir arada toplanıp okuyucuların hizmetine sunulduğu mekânlara kütüphane denmiştir. Kitap, eğitimin vazgeçilmez ögesi olduğu için özellikle büyük kültür merkezlerinde kütüphaneler kurulmuş, eğitimle ilgilenenlerin buralardan rahatlıkla yararlanmaları sağlanmıştır.
Osmanlılarda özellikle padişah ve devlet adamlarının büyük merkezlerde inşa ettirdikleri medreselerde genellikle bir kütüphaneye yer verdikleri görülmektedir. Medreselerin yanında bazı büyük cami ve tekkelerde de kütüphane bulunurdu. XVII. yüzyılın başlarından itibaren büyük merkezlerde tesis edilen kütüphanelerin dışında diğer bölgelerde kurulan kütüphanelerin sayılarında da artış görülmüştür1. İncelenen dönemde Lârende’de de iki adet kütüphane tespit edilmiş olup bunlar aşağıda ayrı başlıklar altında incelenecektir.
Çavuşzade Zeynelabidin Kütüphanesi
Lârende’de özellikle medrese öğrencilerinin yararlandığı Çavuşzade Zeynelabidin Kütüphanesi, ilk olarak Ali Semerkandî tarafından yaptırılmış ve onun soyundan gelen Zeynel Abidin Ağa tarafından yenilenmiştir2. Kütüphane, Çavuşzade Zeynelabidin Ağa adına hazırlanan 1179-1180/1766-1767 tarihli vakfiyeden anlaşıldığına göre Dahhak Mahallesi’ndeki Çavuşzade Camii ve Medresesi’nin bünyesinde idi3. 1293-1294/1877 tarihli Konya Vilayet Salnâmesi’ ne göre Karaman’da bir adet kütüphane mevcut olup4 bu, Zeynelabidin Ağa’nın yaptırmış olduğu kütüphane olmalıdır. Medresenin içinde bulunan kütüphane, konik kubbeli ve sekiz köşeli idi5. Vakfiyesine göre içinde 79 adet kitap vardı6. Kütüphanenin de dâhil olduğu müştemilatın ihtiyaçları için Lârende içinde ve dışında araziler, bağlar, dükkânlar, ambar, mengenehane, hamam ve değirmen hisseleri ile han gibi birçok gayrimenkuller vakfedilmiştir7.
Zeynelabidin Ağa’nın yukarıda zikredilen vakfiyesine göre; Kütüphanede bir hafızıkütüp görev yapacaktı. Kitaplar kesinlikle kütüphaneden çıkmayacak ve kimseye emanet olarak verilmeyecekti. Kütüphane haftanın sadece pazartesi ve perşembe günleri açılacaktı.
İncelenen dönemde kütüphanenin sorumluluğunu yerine getirmek üzere görevlendirilen hafızıkütüplere dair tespit edilen ilk belge, 29 Cemaziyelahir 1204/16 Mart 1790 tarihinde Seyit Muharrem’in atamasıyla ilgilidir8. Seyit Muharrem işinin ehli olmaması, pazartesi ve perşembe günleri açık tutulması gereken kütüphaneyi açmaması ve “…kütûb-i mûteberenin ekserîsini itlâf eylemesi…” sebebi ile görevden alınmıştır. Akabinde Seyit Mehmet kendi adına tekrar bir berat çıkarttırmış ise de işinin ehli olmadığı gerekçesiyle yerine müderrislerden Abdurrahman’ın okuttuğu Seyit Mahmut, evahir-i Rebiyülahir 1226/15 Mayıs 1811 tarihinde hafızıkütüp olarak atanmıştır9. 1233/1817 tarihli bir berat kaydında ise hafızıkütüplük görevini yerine getiren Seyit Mahmut, vazifesinden feragat etmiştir. Bunun üzerine “ehl-i vukûf” tarafından göreve layık olduğu bildirilen Hacı Ebubekir oğlu Seyit Abdullah, Anadolu Kazaskeri Halil Hamit Paşa’nın ilamı üzerine hafızıkütüplüğe atanmıştır10.
Mehmet Reşit Ağa Kütüphanesi
Lârende Voyvodası olan Mehmet Reşit Ağa iki odadan oluşan kütüphanesini Kadiri Zaviyesine vakfetmiştir. 27 Muharrem 1236/4 Kasım 1820 tarihli vakfiyesine göre kütüphane, Kirişçi Baba Mahallesi’nde idi. Önünde bir miktar üstü açık avlu mevcut olup içinde tatlı su kuyusu vardı. Mehmet Raşit Ağa, kütüphane ve müştemilatını bütün hakları ile Seyit Hacı Mehmet Sadık isimli kimseden 350 kuruşa satın aldığı mülk menzilini adı geçen zaviyeye vakfetmiştir.
Vakfın mütevellisi Kadiri Tarikatı’ndan Seyit Şeyh Hacı Mehmet Sadık Dede olacaktır. Vefatından sonra ise erkek evladı görevlendirilecektir. Mütevelli Sadık Dede, merkeze sunduğu bir arzuhâlde; “…Mehmed Raşid Ağa’nın bir kıt‘a vakfiye-i mezkûrun Anadolu Muhasebesi’ne kaydını ve ihticâca salâhâtı olduğunu…” bildirmiş, bunun üzerine 08 Zilkade 1236/07 Ağustos 1821 tarihli bir fermanla vakfiyenin Anadolu Muhasebesi’ne kaydedilmesi ve onaylanması emredilmiştir11.
KAYNAKÇA
1 Erünsal, aynı yer.
2 Doktor Nazmi, Türkiye’nin Sıhhî-i İctimâ’î Coğrafyâsı Konya Vilâyeti, Ankara 1338, s. 84.
3 VAD, no. 484, s. 458.
4 1295/1878 Tarihli Konya Vilâyet Sâlnâmesi, s. 152.
5 Konyalı, Karaman Tarihi, s. 184; Totaysalgır, aynı eser, s. 68, 69.
6 Doktor Nazmi, 1338/1922 yılında Türkçe 14, Arapça 249,Farsça 20 olmak üzere 283 adet kitabın mevcut olduğunu yazmıştır. Aynı eser, s. 85.
7 VAD, no. 484, s. 458.
8 BOA, C. MF, Dosya no. 130, Gömlek no. 6496; C. MF, Dosya no. 124, Gömlek no. 1186.
9 BOA, Karaman Ahkâm Defteri, no. 27, s. 7.
10 KARŞS, no. 295, s. 40.
11 VAD, no. 580, s. 210.
Yorum yazarak Karamandan.com Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Karamandan.com Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.