Kısa günlerin eli kulağında. Her gün bir öncekinden erken ölüyor. Aydınlık sanki hep dünde yaşıyor. Eli çabuk yankesici aydınlığı, ışığı, her gün biraz daha vakitsizce yürütüyor. Oldum bittim evhamlı sokaklara bir suratsızlık çöküyor. Çokça vakittir; karanlık suratlı sokaklarda, karanlık adamların hükmü sürüyor.
Tam da karanlık hükmünü sürerken, Müslüman minarelerden zor vakitlerde sahi bir Sala yükseliyor:
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Rasulallah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Habiballah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Nûre Arşillah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah!
Es Salatu Ve's-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin!
Vel Hamdü Lillahi Rabbil Alemin!"
İtikadı tam minberlerde koyu bir itikatla ateş ve barut, kan ve can pahasına tetik düşürenlerin ruhlarına koyu bir Fatiha okuyor.
“Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Hamd, Alemlerin Rabbi,
Rahman, Rahim
Hesap ve ceza gününün maliki Allah'a mahsustur.
Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
Bizi doğru yola,
Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınlarınkine değil.”
Zor ve karanlık vakitler hanidir ulu orta dolaşıyor. İttihatçıların deyimiyle, “Kötüsü gelsin” derken, “Hep kötüsü daha kötüsü başa geliyor!”
Nazım Hikmet’in dediği gibi; “Dörtnala gelip Uzak Asya'dan, Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan” memleketin sahibi bir Millet, buradan sökülüp atılmak isteniyor.
Dedik ya karanlık ve zor günler erken geldi.
Hali hazırda ellerinde eşkıyalar var, PKK ve FETÖ…
Biri Kürt, diğeri Bilmem ne olarak görünseler de, asıl olan rahime düştükleri yer değil, düşürenler. Abdullah Öcalan ve Fetullah Gülen, yerli işbirlikçilerin; ABD’den peydahladıkları ikizler.
İkizlerden ilki olan Abdullah Öcalan’ı paketleyip İmralı’ya koyduk. O günden bu yana “hizmete hazır” ki oldukça da yeri geldikçe de hizmet ediyor.
Sırada haliyle babasına sığınan Fethullah Gülen var. O da emniyette değil, bir vakit gelecek ki, o vakit de çok da uzak değil. İkizinin yanındaki yerini alacak.
Neyse, dönelim bunlarla mücadeleye…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle veya böyle son 10 yılda hiçbir liderin yaşamadıklarını yaşamak zorunda kaldı. ABD’nin ikizleri bir biri ardına Türkiye’nin üzerine karabasan gibi çökmek istedi. Sıralı sırasız ABD adına Türkiye’ye karşı tetik düşürdüler. Eli kanlı terör örgütü PKK Mehmetçikleri, tüyü bitmemiş bebekleri, vatandaşları katletti, durdu.
ABD-İsrail ve AB ülkeleri Türkiye parasını peşin saydığı halde silahı Türkiye’ye satmadı, satmaya yanaşmadı. PKK ya karşı kullanılmak üzere kiralanan predatörler ABD-İsrail kontrolünde örgüte değil, tam aksine Türkiye’ye karşı kullanıldı.
Ne zamanki Türkiye savunma sanayiine kaynak ayırmaya başladı, silahlı ve silahsız insansız hava araçlarını üretmeye başladı, işte o zaman terörünün efendilerine de bir haller oldu.
Türkiye’nin ilk ürettiği İHA ve SİHA’ların kullandıkları kameralardaki mercekler gece görüşe uygun değildi. Bunu hem ABD hem de AB ülkeleri biliyordu. PKK’lı teröristler de zaten aynı adresler tarafından bilgilendirilmişlerdi. Hatta PKK’lı teröristler “İHA ve SİHA’lar tavuk karası oldu gözleri geceleri gözleri görmüyor” diye kendi aralarındaki telsiz görüşmelerinde bu durumu açık açık konuşuyorlardı.
Türkiye, bu mercekleri satın almak için kapı kapı dolaştı. Ancak özellikle Almanya, bu mercekleri satmadı.
İşte ERDOĞAN, “Ne olursa olsun, bu mercekler üretilecek. Paraysa alın size para” dedi ve artık Türkiye’nin ürettiği İHA ve SİHA’ların gözleri açıldı. Türkiye bu mercekleri üretmeye başladı.
NATO’da müttefikiz ABD ve AB ülkeleri ile…
Müttefiklerimizin hal-i pürmelali bu…
Hazır söz gelmişken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD seyahatine de dokunmakta fayda var. Barış Pınarı Harekatı ABD’nin ve AB’nin ezberlerini bozdu. Boyun eğen, sineye çeken bir Türkiye artık karşılarında yok. Tam aksine haklılığını sonuna kadar savunan bir ülkenin lideri Recep Tayyip Erdoğan…
Sözünü sakınmıyor, yerine geldiğinde masayı yeri geldiğinde silahı kullanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD seyahati de bu koşullar altında gerçekleşiyor. ABD tarafı, höt zötü bir yana bırakalı çok oldu. Türkiye, PKK_YPG’nin ensesinde boza pişiriyor. Rusya ile yapılan işbirliği ABD’nin bölgedeki tekerine çomak sokuyor. ABD tarafı başını taştan taşa vurarak, “Bölgede Türkiye ile birlikte devriye atıyor. Her taşın altını kontrol ediyorduk. Şimdi inisiyatif Rusya’ya geçti” diye dövünüyor.
ABD Başkanı Turmp da rahat değil. Soğuk Savaş’ın imtiyaz sahibi Pentagon. Herkes ve her şey değişirken, bir tek Pentagon değişime direniyor. Anlayacağınız turpun büyüğü heybede…
Trump ve Pentagon kapışması öyle böyle bir iş değil! Soğuk Savaş’ın sahibi Pentagon Trump’a karşı her yolu deniyor, her gücü kullanıyor. Bakalım süreç neyi gösterecek. Sosyalizmin çöktüğü SSCB’yi Putin diriltti. Bakalım Pentagon’un politikaları ile hızla çöküşe, dünyadan tecrit edilmeye doğur giden ABD’yi Trump kurtarabilecek mi!
Ha bir şey daha kulislerde konuşulanlara göre, ABD nin son olarak Erdoğan’ın görüşmeye S-400’leri depoya kilitleyin, şartlar değişene kadar bekleyin, karşılığında F 35 projesine dönüşünüzü sağlayalım” diyeceği de konuşuluyor…
Tüm bu kapalı kapılar arkasında yazılan senaryolar. dönen dolaplar. Mevzu anlaşıldı sanıyorum. Türkiye’ye dayatılan net;
‘’Siz kimsiniz kardeşim gidin arpa buğday ekin. Bu pasta bize ait.
Tayfun KARAKUŞ
Bir Memleket SEVER
Yorum yazarak Karamandan.com Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Karamandan.com Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.