ATATÜRK’ÜN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A SON EMRİ

Kim ne derse desin, aksini iddia ederse etsin, Türk’ün son Mareşal’idir; Mustafa Kemal...

Çanakkale’de Şehit düşen de O’dur; Gazi kalan da…

Sakarya’da da…

Dumlupınar’da da…

Öyle…

Mustafa Kemal’dir Şehit düşen, Gazi kalan; mazlumlar coğrafyasında…

Öncesini yazmıyorum…

Bakmayın siz, hurafeye, methiyeye…

Aslı yok çünkü…

Mustafa Kemal  bambaşka; Türk, Millet…

Hanedan değil.

İddiası Türk Milleti…

Varsa yoksa Türk ve Millet Mustafa Kemal için…

Sonraları çok sonraları birileri başka bir tarih okuyup, yazsa da kadim Türk tarihi kadar eski Mustafa Kemal…

Oğuz Kaan’ın adı Mustafa Kemal mesela, Metehan’ın diğer adı Mustafa Kemal…

Kadim Türk tarihi kadar eski Mustafa Kemal adı…

Oğuz Kaan da Mete Han da hemfikirdir Mustafa Kemal üzerine…

Çünkü Türk’ü esaretten, yılgınlıktan, bezginlikten, teslimiyetten kurtaran isimdir Mustafa Kemal!

Öyleyse; bir asır sonra, silah kuşanan; tetik düşüren, can zayi eden Mustafa Kemal’dir…

Şehadet şerbetidir Mustafa Kemal….

Gabar  Bestler-Dereler; Tendürek El Bab ve dahi  Afrin’de Şehit düşen, Gazi mertebesine ulaşanların adı Mustafa Kemal’dir.

Mustafa Kemal;  kendi elleriyle takmıştır geride kalan Gazi ve Şehadet şerbetini içen nefer ve zabitlerine Mareşallik rütbesini…

Barış Pınarı’nın künyesinde Mustafa Kemal yazılıdır.

Bu böyle biline…

Kim ne söylerse söylesin “Söz konusu Vatan’sa, gerisi teferruattır!”

ABD  ve mütegallibeye rağmen, sırını geçenlere; Mustafa Kemal’in yani Türk Milleti ve  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a son emridir:
 “Söz konusu Vatan’sa, gerisi teferruattır!”

O emir ki , Alper yüzbaşıya şehadet şerbetidir…

KOCA ADAM VARYA BU  KOCA ADAM

“Bu adam var ya bu adam” denilenin bir ismi ve rütbesi vardı;  Yüzbaşı Alper Kocaman’ın…

Künyesi demir sandıkta saklanmadan evvelinde de sonrasında da kocamandı…

Tam tamına 1 metre.90 doksan santimlik adamdı Alper Yüzbaşı…

Hani okkaya vursan, cüssesini tartı tutsa da yüreğinin ağırlığını okka çekmezdi!

Öyle bir adamdı  işte Yüzbaşı Alper Kocaman…

Teke tek, göğüs  göğüse muharebede misali yoktu Alper Yüzbaşı’nın…

Neredeyse yüreği ağzındaydı şafakta…

Çıktı çıkacak…

Puşt bir muharebede Türk canlı!

Haniyse kır kır  tükenmez; celadeti(kahramanlık)  gavuru bile tövbeye getirir…

Böyle bir adamdı Yüzbaşı Alper…

Anlatanlar böyle anlattı Yüzbaşı Alper’i…

Anlatacaklar da bundan böyle böyle anlatacaklar…

Göktan, Furkan ve de Okan’ın komutanıydı Yüzbaşı Alper…

Ancak o durmadı Durduk yere sıra Alper Yüzbaşı’ya gelmedi…

el Bab’ta zabitlerinden evvel yürüdü şehadete Alper Yüzbaşı…

Üstüne üstüne yürüdü kahpe şarapnelin…

Koltuk altında geldi buldu cehennem Yüzbaşı Alper’i…

Aldırmadı, yok saydı; ölümü, ne kendine yakıştırdı ne de neferlerine…

Tuttu cehennemin tam dibine daldı…

Perçemi yüzünde, koltuk altında bir şarapnel; sakal bir karış…

Yüreği ağzında, öyle zavallı bir uzman çavuşu Azrail’in elinden  çaldı…

Çekip çıkardı;  kor ve ateşin tam dibinden…

Şaşa kaldı; müstahkem mevkii de ki düşman bile Yüzbaşı Alper’e…

4 Kasım 2016 günü şapşal bir şarapnel buldu Yüzbaşı Alper’in koltuk altını…

Vurmak değildi, bu sığınmaktı sanki…

Kuytusuna kavuşmaktı Yüzbaşı Alper’in…

PKK/PYD’li teröristler basmıştı tetiğe. Düşmüştü havan topu Yüzbaşı Alper’in yakınına.
Dedik ya teke tek dövüşte, göğüs göğüse muharebede emsalsizdi Alper Yüzbaşı…

İşte o yakınına düşen havan topunun şarapneli koltuk altından öptü Alper Yüzbaşı’yı…

Yaralandı, al kanı aktı bayrak renginde Yüzbaşı Alper’in. .

“Yaralandınız”, “Vuruldunuz” sözlerine aldırmadı…

Dedi ki Alper Yüzbaşı neferlerine;

'Bir şeyim yok ufak bir parça geldi, devam edelim az kaldı, durmayın, durmayın' dedi ve  yürüdü; ta ki gücü tükenip dizlerinin üstüne çöküp şehadet şerbetini sünnete uygun  içene kadar …

Şehadeti şöyle yazıldı 7 Aralık 2016 tarihli gazetelerde:

“Şehit Yüzbaşı Alper Kocaman'ın yürek burkan hikayesi

"Önce sendeledi, ne olduğunu anlamadı, arkadaşlarına da belli etmek istemedi, biraz daha ilerledi, biraz daha, biraz daha"

Askeri kaynaklar, Fırat Kalkanı Harekatı şehidi Yüzbaşı Alper Kocaman'ın yürek burkan şehadetini paylaştı. Şehit Yüzbaşı Kocaman'ın şehadeti ile ilgili yapılan paylaşımda şu duygulandıran ifadelere yer verildi:

"Bu diyarda Alper'ler tükenmez.
Çocukluğundan beri hayali subay olmaktı, komando olmaktı, bordo bereli olmaktı. Oldu da..

Bordo beresiyle dağlarda dolaşıp bölgeye musallat olan, vatanına göz diken çakalları avlamaktı, avladı da..

Avlamakla kalmıyor, kendinden sonra bayrağı teslim edeceği bir evlat, bir oğul yetiştiriyordu kendi gibi yiğit, kendi gibi gözü pek..

Vakti olmadı, olamadı ikinci, üçüncü yiğitlerini yetiştirmeye, Hakk'a yürüdü..

Ama biliyordu ve içi çok rahattı; biliyordu kendisi gibi nice Alper'ler vardı bu Peygamber Ocağında, nice Ata'lar yetişiyordu arkadan, kendilerini takip edip bu topraklarda gezen hainleri, çakalları temizleyecek..

Nefis ve kibrine esir olmadan, doğru yoldan sapmadan, kul hakkı yemeden, lokmasını aç olanla paylaşıp üzerine mağrurluk yeleği giymeden Hak yolunda ilerliyordu..

Fırat Kalkanı Harekatı başladığı günden beri de bölgedeydi..

"HEP YETİŞTİRDİĞİ KAHRAMANLARLA BERABERDİ"

04 Kasım 2016 tarihinde Fırat Kalkanı Harekâtında DEAŞ terör örgütüne karşı mücadele ederken PYD ve DEAŞ'ın yoğun top ve havan saldırıları altında öne çıkarak El Bab'a giden bir bölgedeki kritik bir hedefin ele geçirilmesi için 'Arkadaşlar bu bölgeyi mutlaka elde bulundurmamız lazım, haydi arkadaşlar!' diyerek ellerini havaya kaldırdığı esnada, PYD/PKK'nın bulunduğu bir mevziden atılan havan mermisinin yakınında patlaması sonucunda koltuk altından giren bir şarapnel parçasıyla önce sendeledi, ne olduğunu anlamadı, arkadaşlarına da belli etmek istemedi, biraz daha ilerledi, biraz daha, biraz daha

Ama yanındaki askerleri fark etti kolunun altından hızla akan kanı.. 'Komutanım yaralanmışsınız, durun ne olur durun!' dediler. 'Bir şeyim yok ufak bir parça geldi, devam edelim az kaldı, durmayın, durmayın' dedi ve ilerlemeye devam etti; ta ki gücü tükenip dizlerinin üstüne çöktüğü ana kadar..

1.90 boyunda, koca bir çınardı, dağdı O..

Güçlü liderliğiyle hep ön saflarda savaşmayı seviyordu, hep yetiştirdiği kahramanlarla beraberdi; dağda, taşta, ormanda, kar altında, yağmurda, çamurda. Gece, gündüz yoktu O'nun için.. Varsa, yoksa Vatandı esas olan, vazifeydi, başarmaktı..

"KUCAĞINDA ŞEHADET MERTEBESİNE ULAŞANLARA AĞLAMIŞTI DEFALARCA"

Çok çetin mücadelelere girmişti çakalların gezdiği dağlarda, yanındaki arkadaşları yaralandığında hep yanı başlarında onlara destek, moral vermişti.. 'Bir şeyin yok aslanım, iyisin, bak helikopter çağırdık, geliyor, iyi olacaksın, bırakma kendini, sakın bırakma, dayan..' demişti belki onlarca kez Kucağında şehadet mertebesine ulaşanlara ağlamıştı defalarca: 'Ölme be yiğidim, ne olur ölme! Ne diyeceğim ben şimdi anana, babana, sevdiğine, ne diyeceğim evladına?' diyerek..

4 Kasım 2016 günü, Hakk'a ulaşmadan az önce yoğun ateş altında yaralanan bir uzman çavuşunun yanına gitti, gözünü bile kırpmadı. Benzer ifadeler döküldü ağzından Uzman çavuşuna. Uzman çavuşu yürüyecek durumda değildi. Askerini, sahip olduğu devasa cüssesi ve ezici gücüyle kolaylıkla taşıyabilirdi ama bulundukları noktaya hem DEAŞ hem de PYD/YPG tarafından kurşun yağıyordu. Kritik bir yerdeydiler; ayağa kalktıklarında hedef olacaklardı.

Bordo bereliydi o. Çaresizlik yoktu lügatinde. Ayağa kalkmadan sırtına yatırdı Uzman çavuşunu ve sürünmeye başladı emniyetli bir bölgeye. Kan ter içinde kalmıştı ama tahliye etmeyi başarmıştı ya! İşte esas olan buydu. Çok mutluydu

Timi öyle tek yürek olmuştu ki, o anı seyredenler bile anlatamıyordu yaşadıklarını.. Destek verdikleri ÖSO'nun birimleri o anı hayretle ve inanılmaz bir takdirle izlemişlerdi.. Zaten hemen ardından destekledikleri ÖSO kuvvetleri, yaşadıkları bu olaydan da etkilenerek kendilerine tevdi edilen görevi başararak hedeflerini ele geçirmişlerdi..

O Kahraman Yzb. Alper Kocaman'dı. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun."

YİNE BİR SONBAHAR

Yine bir Kasım yaklaşırken, yine Barış Pınarı Harekatı ile bir destan daha yazarken yazmak istedim, Bu Vatan evlatlarını.

Ruhları Şad Mekanları Cennet Olsun…

Emanetleri Emanetimizdir…

Tayfun Karakuş

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Tayfun Karakuş - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Karamandan.com Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.



Şehir Markaları

Karamandan.com, Karaman ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (532) 765 24 01
Reklam bilgi

Anket Karamanlılar yeni belediye başkanından hangi alanda çalışma bekliyor?
Tüm anketler